Aksesuara yatırım Bu tür zamanlarda tasarruf yapmanın en mantıklı yolu, abartılı gereksiz, mantıksız veya keyfi alışverişi azaltmaktır. Tabii ki bunun anlamı alışverişi tamamen sıfırlamak değildir, ne de olsa hayat devam ediyor. Ancak belki şöyle bir şey yapabiliriz: Öncesinde hep yaptığımız gibi hem yeni kıyafetler hem de aksesuarlar satın almaktansa, ikisinden birine ağırlık vermek. Bu ne işe yarayacak? Mesela aksesuar alışverişi sayesinde mevcut kıyafetlerle yeni, farklı görüntüler elde edebileceğiz, her zamanki kıyafetlerimizi bir çırpıda farklılaştırabileceğiz. Mesela aynı bluzu bir kolye, bir kemer ya da şal ile tamamlayabilir, beş-altı çok farklı sonuç alabiliriz. Ve alışverişe çıktığımızda bir denge kurabiliriz. Şöyle ki bu defa kıyafete mi yoksa aksesuara mı ağırlık vereceğimize karar verebiliriz. Böyle bir tercih lehimize çalışacak, böylece alışverişten vazgeçmek zorunda kalmayacağız.
Kıyafet diyeti... O da ne? Diyette olmak, fazlalıklardan kurtulmak için zorunlu olarak rejime girmek... Dünyanın en zor şeyi... Ancak kararlı ve hedefe odaklı olursak durum değişir. Peki "kıyafet diyetine" girmek hayatımızı nasıl etkiler? Finansal olarak ağır dönemler ve krizler bu tür yeni kavramlar doğurabiliyor. Ve çoğu zaman bu gibi yenilikleri yaşantımıza adapte etmemiz kaçınılmaz olabiliyor. Daha dikkatli harcama, daha akıllıca alışverişler, mümkünse sıfır savurganlık... Hepsi iyi hoş da, bir şeyi hatırlatmakta fayda var: En katı diyetlerde dahi "ödüller" vardır! Kısaca, en genel deyimi ile kıyafet diyetindeyiz diye, küçük mutluluklardan vazgeçmek zorunda değiliz. Krizde de bütçemizi sarsmayacak alışverişler yasak değil. Üstelik bu tür dönemlerde pek çok marka zorunlu /ilave indirimler yapıyor. Kendimizi "kaybetmeden", "ödül alışverişi" yapabiliriz.
Bir planımız var! Kriz döneminde bizi fazla mutsuz etmeyecek ancak çok işimize yarayacak bîr plan yapabiliriz:
• Kriz geçici bir dönem. Hayatımızı, dolabımızı, stilimizi ve şıklığımızı sabote etmek zorunda değil. Hesap kitabımızı iyi yaptığımız sürece bir sorun yaşanmaz. • Gardırobumuzdaki kıyafetleri renk, stil veya temel parçalar/ilaveler şeklinde yeniden düzenleyebiliriz. Düzenli raf ve askılar güzel ve yaratıcı giyinmeyi kolaylaştırır. • Giyim konusunda daha yaratıcı olmak, uzun zamandır dokunmadığımız bazı kıyafetlerimize "eski moda" etiketi yapıştırıp kendimizi kısıtlamamalıyız. • En sevdiğimiz moda dergilerinden vazgeçmektense, çok daha uygun bir seçenek olan aboneliği tercih edebiliriz. • Kredi kartlarımızın limitlerini aşmadığımız sürece, alışverişten vazgeçmek zorunda değiliz. • 'Smart shopping", yani akıllıca yapılan alışveriş sayesinde bu gibi dönemlerde dahi şıklığımızdan taviz vermeyeceğiz. • Genelde hiç bakmadığımız markalara ve mağazalara da bir göz atmayı alışkanlık edebiliriz. • Bir şey satın alırken iyi düşünmek de bir çözüm. Buna ihtiyacım var mı, bunu nelerle kombinleyeceğim, bunu uzun süre kullanabilecek miyim gibi birkaç kritik soruyu cevaplayıp nihai kararı öyle verebiliriz. • Alışveriş yaparken neyi beğendiğimize göre değil, öncelikle neye acil ihtiyacımız olduğuna göre hareket edebiliriz. Tabii o aldığımızı illa ki beğenmemiz şartı ile.
|